11 Şubat 2008 Pazartesi

alt üst

yetiştiremiyorum.. yetişemiyorum her şeye.. yetemiyorum.. kendim için yapmak istediklerimi yapamıyorum. hep erteliyorum hayatı.. beklentilerini karşılayamıyorum kimsenin.. ne ailemin beklediği güleryüzü, neşeyi gösterebiliyorum, ne abimin istediği gündemi takip eden, okuyan araştıran biri olabiliyorum. ne hocaların beklediği kadar çalışkanım ne müdürün beklediği kadar işsever.. ne arkadaşlarımın beklediği neşeyi karşılayabiliyorum ne de ilk görüşmede insanların beni bir kez daha görmeye değer bulması için gerekli olan her ne ise'yi..

sıkıntılarımı küçümsüyor herkes.. ne var bunda üzülecek diyorlar içlerinden, biliyorum. pekçok kişinin ulaşamayacağı yerdeyim. ama beni mutlu etmeye yetmediğini anlamıyorlar.. yalnız bi insanım ben, görmüyorlar bunu.. kimsenin sevmediği biriyim.. hiç sevilmedim bu yaşıma kadar.. 26 yaşındayım, çalışıyorum, yüksek lisans yapıyorum, kurslara gidiyorum, arkadaşlarımla vakit geçiriyorum fırsat buldukça, yeni tanıştığım insanlar görüşmek istediğinde onlara bir şans veriyorum.. evde oturup yakınmıyorum yani, dışardayım, insanların arasındayım hep.. ama yalnızım.. hep yalnızdım, hala yalnızım.. bunun bende yarattığı acıyı anlamıyorlar, anlatamıyorum.. benden hoşlandığını söyleyen birinin beni gördükten sonra arkadaş olduğumuzu söylemesinin bende yarattığı ruhsal çöküntüyü nasıl anlatabilirim insanlara? bana doğru gelen insanların, ben onlara bir adım attığım anda geri çekilmelerinin beni nasıl alt-üst ettiğini nasıl anlatabilirim..

10-2-2008
ankara


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder