21 Haziran 2008 Cumartesi

Hayat


Kaçağım!
Eşkiya aşklar yaşarım durmadan..
Kaşla göz, dağla uçurum arası konar göçerim.
Sürgünlüğümü yurtlanmaz yerleşik sevdalar!
Sığsın isterler defnelerim küçücük saksılarına!..
Yetmez, dağbaşlarının teslimiyeti istenir.
Ya katlim, ya ihanetim!

Bilmezler bir başka yol olduğunu!
Yani ben eşkiya, her yanı pusu...
Gözlerindeki dumanlı dağlara sevdam.
Zülfünde gölgeye sığınmam bundandır!
O zaman keyif çatarım silah diye;
Sevdanın doruğuna...

Buzullar erir, nehirler yatak değiştirir.
Sevdalarını ışıklarında yıkarlar...
Sonra da yürekleri seslerinde;
Gürül gürül akarlar!
Çıplak suretleri dağbaşları resmeder;
O dem iklim değişir, hüzün olur...

Yüreğimden gayrısına sır vermediğim doğrudur!
Kaçaklık bu!..
Hadi gel Şahrud'um, dağlara gövde verelim!
Göğsüm tahtasının altı ol;
Yoksa vuracak beni hasretim bir tenhada...

Yakışır mı bir kaçağa ecel eliyle ölmek!!..



Hayat denen sonsuzluğun
Karşısında bir çocuğuz.
Düşe kalka büyürken
Kalkamayız bir çoğumuz...

Bu hayat böyle mi olur?
Düşen hep yerde mi kalır?
Gün olur belin doğrulur;
Kim n'olacak belli mi olur, oy!

Ama bitmez yolculuklar;
Belki biraz canın yanar.
Düştüğün yerde doğrulup
Başlar yine ilk adımlar...

Bu hayat böyle mi olur?
Düşen hep yerde mi kalır!
Gün olur belin doğrulur;
Kim n'olacak belli mi olur ,oy!
Ama bitmez yolculuklar;
Belki biraz canın yanar.
Düştüğün yerde doğrulup
Başlar yine ilk adımlar...

.

17 Haziran 2008 Salı

Sindirim Sorunu


Genel bir sindirim sorunum var benim!
Ne yaşadıklarımı sindirebiliyorum ne yediklerimi.
Karnımdaki şişkin mide gibi, geçmişim de kabarık acılardan...

Selcan
27/05/08


Biraz da Sen Ağla!

Akşamlar böyle biter,
Hep böyle dertli biter!
Evli evine gider;
Kuşlar yuvaya döner...

Bir de sen gitme!..
Bir de sen gitme içimden!
Yaralıyım ben...

Giden bu yolculardan
En çok ben şanssızım.
Ne kadar çok yaşadıysam,
O kadar çok yalnızım!

Biraz da sen ağla!..
Ölürken bile hasretim sana,
Bir tek sen anla...

Ahmet Kaya


15 Haziran 2008 Pazar

Yarın Gece


Yarın gece gideceğim bu kentten!
Bir ırmağa yolcuyum, sular çekiyor beni...
Yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok!
Sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri...

Sözüm yok; işte yüzüm, işte akşam!
Sesimde anıların sessizliği...

İçimde acıyla yürüyorum yolları,
Çoktandır yolumu ayırdığım bu kentten.
Yorulsam da bir daha binmem o trenlere;
Kimse karşılamasın istasyonlarda beni!

Kuşsuz bir kent, gizli uzayan saçlarımda...
Aşktan ve anılardan bir avuç külüm şimdi!
Ardımda usulca akan küçücük sular;
Bir onlar uğurluyor varacağım ırmağa...

Sözüm yok; işte yüzüm, işte akşam!
Sesimde anıların sessizliği!...

Sonunda bir soru gibi kaldım yine kendimle;
Kentin kırık aynasında eksildikçe düşlerim...
Söyle, benim ömrüm bu kente uğradı mı?
Sahi ben hiç ömrümü kendime yaşadım mı?

Haydar Ergülen


14 Haziran 2008 Cumartesi

3 Haziran 2008 Salı

Sevme Yeteneği

Senden ne kadar nefret etsem az!
Sevme yeteneğimi aldın benden...

Selcan

.

1 Haziran 2008 Pazar