28 Mayıs 2007 Pazartesi

Hava Su Toprak Ağaç

Çatalzeytin
Temmuz '06


"Burası"

Burayı reddeder, onunla mutlu değildir. Daha yukarılara çıkmak ister; ama oraya vardığında da aynı şekilde mutsuz olur; çünkü artık orası da “burası”dır. Aradığı, istediği şey çevresinde vardır; ama çevresinde olduğu için onu istemez. Her adımı hem fiziksel hem ruhsal bir efordur; çünkü amacının dışta ve uzakta olduğunu düşler...

Robert M. Pirsig
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı

21 Mayıs 2007 Pazartesi

Aşkta telafi..

.
Bittiyse söyle,
Yok yere savaşmayalım.
Canın çekmiyorsa
Yılları boşuna harcamayalım.
Bittiyse söyle,
Sevgili rolü oynamayalım.
Aramız karalanmışsa
Aşkı boşuna kandırmayalım..

Yakmam resimlerini, odama ışık yaparım, emin ol!
Bu hayat biterken de aklımda hep sen olacaksın..

Zorlama gözyaşını, akmaz.
Mecburen üzüntü olmaz!
Bana bir borcun yok;
Aşkta telafi olmaz!

19 Mayıs 2007 Cumartesi

Ya bir yanılsamaysa hepsi..

Bir gün, her şeye sıfırdan başlamanın çok geç olduğu bir anda, hataları telafi etmenin mümkün olmadığı bir durumda hayatımı o ana kadar bir oyun içinde, bir yanlış içinde yaşadığımı fark etmekten çok korkuyorum.!
Ömrümün kalanını o zamana kadar yaptıklarım yüzünden pişmanlık duyarak geçirmekten korkuyorum!!

Selcan
Ankara
06/11/2006

11 Mayıs 2007 Cuma

Dursun Zaman


Her sabah doğan güneş,
Bir sabah doğmaz oldu.
Elleri ellerimden
Kayıp giden yıldız oldu.
Gülünce ışık saçan
O gözler yaşla doldu.
Ağlama, duymaz artık!
Bir varmış, bir yok oldu..
Giderken bıraktığı
Bütün renkler siyah oldu.
Üzülme, anla artık!
Belki de huzur buldu..

Dursun zaman, dursun diyorsun da
Oyun değil ki yaşamak!
Sen inanmasan da bir son var, anla.
Herkese inat!

Duysun seni, dönsün diyorsun da
Oyun değil ki yaşamak!
Yok bir çaren, anla.
Sakın uyanma, yıllara inat!


Sevgili-Arkadaş

Arkadaş ile sevgilinin farkı bu işte:

Sevgili, bir şeyi sırf sen "istiyorsun" diye yapar;
Arkadaş ise sırf "sen" istiyorsun diye yapmaz..

sellcann
11/05/2007
Ankara

9 Mayıs 2007 Çarşamba

Yaşam buydu artık..


Yaşam buydu artık. Yaşam bal gibi bilinip de bilmezliğe gelinenin peşinde, gerçekle düşün, hayatla ölümün arasına gerilmiş çok ince bir ipte yürümekti. O ipin üstünde yürürken, dengeyi bulmak ve cehenneme yuvarlanmamak için, içkiye, hayal gücüne ve kırık bir umuda sığınmaktı. Umudun verdiği güçle, Don Kişot gibi yeldeğirmenleriyle savaşa devam etmekti. Yeldeğirmenlerinin duyguları, yürekleri, beyinleri yoktu. Onlara saldıranlar, acımasızca yaralanmaya ve yenilmeye mahkumdular..


Ayşe Kulin
Foto Sabah Resimleri