7 Eylül 2006 Perşembe

İster inaaaan ister inanmaaa..


Hani görüştüğümüz zaman umarsız davranacağım ya; hani güleceğim, mutlu rolü oynayacağım, sakın inanma!

Gözümden akmıyorsa yaş, bil ki içime aktığından; duvarları yumruklamıyorsam sinirden, bil ki elimdeki yaralar henüz iyileşmediğinden..

Hani sen bana "Nasıl gidiyor?" diyeceksin, ben de sana "İyidir." diyeceğim ya,

SAKIN İNANMA!

Selcan
Ankara, 2001


Pişt, baksana bi': Aslında bu tür yazıları internet sitelerinde yazma taraftarı değilim. Bunu bir forum sitesine yazmıştım, dandik bir şey zaten kimse ilgilenmez diye. Nasıl olduysa, şimdi gugıl amcaya sorduğumda 7-8 farklı site gösteriyor bana "ahan da şunlar senin yazını izinsiz alıp kullanmışlar" diye.. Baktım, güzel duruyor, özendim benim yazımı yazanlara. Sırf bu, sağda solda pekçok kişinin "ben yazdım" diye paylaştığı(!), ayağa düşen yazımı yazabilmek için açtım burayı.. Misyonum, kısaca bu. Vizyonum ise boş vakitlerde (boş?) kimsenin okumayacağını umut ederek yazmak olacak.. Hadi bakalım, cümleten hayırlı olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder