HEMŞERİM MEMLEKET NİRE?
Kendimi bildim bileli yollarda tükettim koskoca bir ömrü.
Bir uçtan bir uca gezdim şu fani dünyayı.
Okumuşu, cahili, yoksulu, zengini...
Hiç farkı yok, hepsi aynı!
Hiç farkı yok, hepsi aynı!
Sonunda ben de anladım hanyayı Konya'yı!
Sanki insanlık pazara çıkmış, ekmek aslanın ağzında...
"Bir sıcak çorba içer misin?" diyen yok.
Dört duvarı ören çatısını kapatıp içten kilitlemiş kapıyı!
"Bir döşek de sana serelim, buyur." diyen yok.
Tek bir soru: Hemşerim memleket nire?
"Bu dünya benim memleket."
"Hayır, anlamadın. Hemşerim esas memleket nire?"
"Bu dünya benim memleket."
Tövbe, tövbe, tövbe...
Kardeşlik ve eşitlik üzerine uzun uzun nutuklar çekip
"Niye senin derin benden daha koyu?" diyen çok!
"Kaşının altında gözün var!" diye silahlanıp ölüme koşarken
Kalan dul ve yetim ne yer ne içer, soran yok...
Barış garibim, bulamadı çözümü; oturdu, etti bunca sözü.
"Gelin, hep beraber anlaşalım." diyen yok!
Zaten paramparça bölünmüş ve yaşanmaz olmuş dünyamız;
Daha fazla kesip bölmeye hiç gerek yok!
Tek bir soru: Hemşerim memleket nire?
"Bu dünya benim memleket."
"Hayır, anlamadın. Hemşerim esas memleket nire?"
"Bu dünya benim memleket."
Tövbe, tövbe, tövbe...
Barış MANÇO
Barış MANÇO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder