Her bir karesi geometrik açıdan uyumlu bir tabloya, nasıl olduysa düşüvermiş bir unsur gibi hissediyorum kendimi. Ressamın eli kayınca yanlışlıkla ekleyiverdiği bir fırça darbesiyim...
Elif Şafak
Siyah Süt
18 Aralık 2011 Pazar
12 Aralık 2011 Pazartesi
Kal!
Bak, yine sağ elim o kalemde.
Sol elim, yırttığımı sandığın o resimde.
Sen, yine sonsuzum; ben, bu kez yorgunum...
Dokunsan hayalinde boğulurum.
Ellerim gizledi gerçeği!
Dışı tütün kokan o hasreti...
Bunca yıl yapamam, dur, hayır!
Gururum bu aşkın tek serveti...
Kal!..
Bu sözler dönmen için yazılmıyor!
Sanma ki hiç içim sızlamıyor...
Öldürmez ayrılık.
Oysa ki pişmanlık öldürüyor!..
Kal!..
Bu sözler dönmen için yazılmıyor!
Sanma ki hiç içim sızlamıyor...
Öldürmez ayrılık.
Oysa ki gerçekler öldürüyor!..
11 Aralık 2011 Pazar
Unut Gittiğin Bir Yerde
Adının karşısında acı yazıyor bütün sözlüklerde.
Ne desen küfür gibi,
Senden yana cümleler bile!
Senden yana cümleler bile!
Gülüşlerim vardı benim...
Ben kimim, ben nerdeyim?
Tam karşıya geçerken bıraktığın o el benim!
Bir de sen bırak beni!
Unut gittiğin bir yerde.
Kim kaldı ki?
Çok büyüdüm sayende!..
Tabirim caiz değil.
Numunem yok; sende kalsın aslım!
Müstakil bir masaldı; bitti işte...
Ben aynı haytayım!
Gülüşlerim vardı benim...
Ben kimim, ben nerdeyim?
Tam karşıya geçerken bıraktığın o el benim!
Bir de sen bırak beni!
Unut gittiğin bir yerde.
Kim kaldı ki?
Çok büyüdüm sayende!..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)