26 Haziran 2010 Cumartesi

21 Haziran 2010 Pazartesi

Nerdesiniz?..

FİLİSTİN için yırtındınız da...
Şimdi niçin ortalıkta yoksunuz?..
Niçin sesiniz çıkmıyor?..
Niçin televizyonları çağırıp iki parmağınızı birden sallamıyorsunuz?.. Niçin dünyayı ayağa kaldırmıyorsunuz?..
Nerdesiniz?..
*
Dün kadın okurum, attığı e-mail’de “Yaban güvercinlerini vurdular yine” diyordu...
Her şartta Mavi Marmara gemisinde ölenlerden kat be kat fazla gelen ilk haberlere göre vurulan Mehmetçiklerin sayısı...
Tabii ki onlara da yanmıştı yüreği, vicdanı olan herkes gibi... Ama yaban güvercinleri; bir pis siyasi planın, gemiye doldurulmuş kurbanları olarak ölmediler...
Ya da Filistin toprakları için...
Onlar; yurt topraklarını beklerken, Türkiye rahat uyusun diye, o gece karanlığında vatanları için canlarını verdiler...
*
İyi ama niçin o yeşil bayraklı kalabalıklar Kızılay’a-Taksim’e çıkıp bağırmıyorlar?..
Niçin yurdun dört bir yanında aynı anda mitingler başlamıyor?..
Niçin dinci yazarlar megafonları alıp tepinmiyorlar?..
Niçin toplu gıyabi namazlar kılınmıyor?..
Niçin sesi çıkmıyor mollanın?..
*
Niçin “Dünyayı başlarına yıkarız” diye parmağını dört bir yana sallamıyor ve acele hastanelere koşmuyor Başbakan?..
Hani “van minüt” mü ne?..
Bülent Arınç niçin televizyona çıkıp ağlamıyor?..
Dün “Genelkurmay’dan açıklama bekliyorum” diyebilen TBMM Başkanı, niçin o açıklamayı “açılım”ın mimarı Başbakan’dan isteyemiyor?..
O iktidar milletvekilleri niçin gözlerini sile sile koşup birer çılgına dönmüyorlar?..
Niçin acil kriz toplantıları yapılmıyor?..
Niçin belediye otobüsleri, şehirlerin meydanlarına sembolik “cihat” için bedava insan taşımıyorlar?..
Nerdesiniz?...
Nerde?..

Bekir COŞKUN





11 Haziran 2010 Cuma

Şehrime Geldin

Geldin. Şehrime geldin. Sensiz yaşadığım şehri, bizim şehrimiz yapmaya geldin. Canıma can katmaya geldin. Elimden tutmaya geldin.
Geldin.
Hiç gitmedin.

Selcan
11/6/2010
Ankara

8 Haziran 2010 Salı

Sevgimiz Yetersiz


Sana bu gönülden çiçekler var;
Bana senin rüzgarın gelmiyor...
Boşuna yola serilmiş emekler var;
Biliyorum kimseye değmiyor!

Belki razıyım buna dünden;
Belki hiç değilim!
İnan bir farkı yok güzelim;
Zaten ben aynı ben değilim!

Sevgimiz yetersiz!
Bence bir süre görüşmeyelim...
Ayrılık olabilir nedensiz;
Onca yalana ilişmeyelim.

Bu son sözler imansız!
Senle kötüye dönüşmeyelim...
Belki gemi oluruz limansız
Sonunda külahı değişmeyelim...


3 Haziran 2010 Perşembe

Piraye

Bulutlar geçiyor haberlerle yüklü, ağır...
Buruşuyor, hala gelmeyen mektubun avucumda!

Yürek, kirpiklerin ucunda...

Benim bağırasım gelir,
"Piraye, Piraye!" diye...


Nazım Hikmet Ran