29 Şubat 2008 Cuma

Yalanı Dünden Hazır Aşklar


Kolay mı söyle, kırılanı yapıştırmak?
İhanete uğrayan bir kalbi yatıştırmak?

Kolay değil, herkes bilir.
Yalanın tamiri yine yalancı işidir!
Kolay değil...

Sen benle bile bile başladın;
Adına aşk dediğin bu çocuk oyununa...
Canımı yaktın, deme sonra!

Sen zaten, yalanı dünden hazır
Aşkların oyuncağı olmuşsun canım!
Sana ne desem boş, anladım...



18

(...) Son bir günü kaldı 18. yaşın. Sonra çekip gidecek henüz gerçekleşmemiş onca hayalime aldırmadan. Hey 18 yaş! Hayatımdan bu şekilde geçip gidemezsin. Daha yapmam gereken çok şey var... 18’e yakışan bir yaş değildin ki sen! Gidemezsin! Beni acımasız bir 19’un kucağına bırakamazsın!.. (...)

Selcan
01/01/2001



Büyüme Çocuk

Sen büyüme çocuk, sakın büyüme.
Hep öyle gül, ağla mahzun halinle..
Öğrenme kötülükleri, kavgaları bilme.
Oyna, zıpla, şarkı söyle kendi kendine...

Sen üzülme çocuk, sakın üzülme, korkma.
Ağlama yalnız kalınca, şimşek çakınca..
Üzülme oynayacak bir şey bulamayınca.
Boşver çocuk, boşver, sakın takma kafaya...

Sen sevme çocuk, sakın sevme kimseyi.
Ne yapacaksın sevip de üzüleceksin boş yere..
Nasıl olsa sonunda tüm sevenler gibi,
Sevip sevilip ayrılacaksınız siz de...

Selcan
14 Kasım 1995

Die For A Dream


About This Video
"My Master's Thesis Animation, which I completed while I was at The School of Visual Arts, MFA Computer Art, in New York City. Created using Maya, After Effects, and rigged using The Setup Machine by Anzovin studios. If you would like to download there is a small version at my website: www.donysanimation.com" Madyeti47


28 Şubat 2008 Perşembe

Zorun Ne Benle!


Kaç kere denedim bu yolda şansımı,
Ne yaptımsa çarkım dönmüyor!
Üstüme çevirmiş silahlarını,
Nefes almama fırsat vermiyor...

Ben aşkı arayan bir garibim,
Dikenli yollarda gezindiriyor!
Kazara yanılıp da düşersem eğer;
En çürük dalını tutuşturuyor...

Aslında "Nereye nereye" diye sormuyorum da
Takılıp gidiyorum aşkı bulduğum anda...
Biliyorum yanacak, yanacak yine, çok canım yanacak!
Hem de en acılısından bir parçamı alacak...


Aşk zorun ne benle?
Aşk zorun ne benle!

Her gelene bir parçamı hediye mi ediyorsun?
Beni dirhem dirhem her gün yok edip gidiyorsun!

Aşk aşk aşk zorun ne benle?
Aşk zorun ne benle!
Aşk söyle zorun ne benle?!
Aşk, derdin ne benle...



Görüştüğümüzde görüşürüz

"Görüştüğümüzde görüşürüz.."

Yani karşılaşırsak, denk gelirsek.. Tesadüfen aynı anda, aynı ortamda olursak..
Çabalamadan, talep etmeden, fedakarlık yapmadan..

Yani "Beni bekleme, ben seni beklemeyeceğim!"

Belki de böylesi daha iyi.. Belki de onlar haklı..

Görüştüğümüzde görüşürüz..


26 Şubat 2008 Salı

Sen harcanabiliyorsun!

Hayatın boyunca çalışıyorsun. 30 yıl boyunca yaptığın şeyin farklılık yaratacağını düşünerek yaşıyorsun.
İnsanlar için önemli olduğunu sanıyorsun...

Ama bir sabah uyandığında şunu anlıyorsun: Hayır! Orda küçük bir hata yapmışsın...

Sen harcanabiliyorsun! Aman Tanrım...

Sago


25 Şubat 2008 Pazartesi

Soyut


Ocak 2008
Ankara


Kendini Bul

...Yoksa hala bir sevdiceğiniz,
o, henüz kendinizi bulamadığınızdandır...

Yarim Haziran
Can Dündar


23 Şubat 2008 Cumartesi

Hangisi Önce, Hangisi Sonra

Olanların hangisi önce, hangisi sonra karıştırdım artık. Ne neyin sebebi, hangileri sonuçları?
Seni sevdiğim için mi işsiz kaldım, yoksa işsiz olduğum için, boşta olduğum için mi seni sevdim?
Ya da sen... Beni sevmediğin için mi sıkıldın benden, yoksa sıkıldığın için mi sevemedin?


Selcan
Ankara
02/11/06

Acımıyor Yüreğim


Yaz bitti, yine mevsim sonbahar.
Kim bekler, kim çeker bu kadar?
Sofrandaki kırıntılar kadar bile mi olamadım?!

Allah'ın varsa,
Bu akşam adres defterinde
S harfinin olduğu yerde,
Bulup ya çiz ya yak adımı!
Ya da sessizlik koy yerine..
Allah'ın varsa..

Vicdansız...
Rüyama, şarkıma, şiirime girdin!
Sanki kendi bahçelerin misali, arsız..
Be vefasız!
Sana martılar getirdim.
Kanatlarım var, beyaz;
Ama acımıyor yüreğim!..

Elde sazlar, sarı yazlar,
Oğlanlar, kızlar
Yudumlanır salkım gölgelerinde.
Nağmeler, nazlar...
Şahit yıldızlar:
"Doğur" dedin bana,
"Kurabiye gibi çocuklar"..

Gittiğin o gece ardından,
İki kadın uyanıp ağlayacak...
Biri annen diğeri ben;
Benim biraz ahım kalacak!


Allah'ın varsa...

Vicdansız!
Rüyama, şarkıma, şiirime girdin...
Sanki kendi bahçelerin misali, arsız!
Be vefasız;
Sana martılar getirdim!
Kanatlarım var, beyaz;
Ama acımıyor yüreğim...

Elde sazlar, sarı yazlar,
Oğlanlar, kızlar yudumlanır salkım gölgelerinde.
Nağmeler, nazlar..
Şahit yıldızlar.
Oğlanlar, kızlar yudumlanır salkım gölgelerinde.
Nağmeler, nazlar..
Şahit yıldızlar!


Dibe Vurmalıydım

SPK'nın köşesinden dönmüş biriyim ben. Hani o çok istediğim, hep hayalini kurduğum SPK!! Olabilirdi. Çok yaklaşmıştım hayalime. Bir adım ötedeydi sadece. Bunca yıllık çalışmalarımın karşılığını alabilecektim sonunda. Söylesene, bir hayale bu kadar yaklaşmışken ondan vazgeçmek neden bu kadar cazip?! O umursamazlık, o boşversenecilik neden?
Yine de elimden geleni yaptım. Pes etmedim. Yıllardır kendime hedef olarak koyduğum yeri kazanabilmek için yapabileceğimin en iyisini yaptım. Belki de bu yüzden, bu olumsuz sonuca bu kadar duyarsız kalışım: Vicdanım rahat olduğu için belki.. Ama hayır! Böyle olmamalıydı. Madem bu kadar çok istiyordum, üzülmeliydim en büyük hayalimin ellerimden kayıp gitmesine. Kahrolmalıydım! Dibe vurmalıydım! Madem en büyük hayalimdi, gülememeliydim sonuçlar açıklandıktan sonra...
Neden bu kadar umarsızım? Neden kaybettiğim yer SPK değil de hiç istemediğim bir yermiş gibi davranıyorum? Nasıl oluyor da önceki sınav sonuçlarında uzun süre kendime gelemezken bu kadar önemli bir sınav sonucunda hiçbir şey olmamış gibi davranıyorum?

Kaybetmeye mi alışıyorum?
Yoksa aslında istemediğim şeylerin mi peşinde koştum bunca zaman?!


Selcan
18/06/2007
Ankara

İcat Oyunlar

Aşksız hayatlarımızın sıradanlığında, soluklanmak için oyunlar icat ediyoruz kendimize: ufak ilgi oyunları..
Biriyle ilgileniyormuşuz gibi yapıyoruz girdiğimiz ortamlarda... Şartlar değiştikten sonra bile görüşecekmişiz gibi davranıyoruz. Sanki yıllardır beklediğimiz insan oymuş gibi kapılıyoruz rüzgarına. Ama...uzun sürmüyor.
Artık aşkları bile çabuk tüketiyoruz.
Artık övüneceğimiz bir şeyimiz kalmadı!..


Selcan
06/08/2007
Ankara


22 Şubat 2008 Cuma

Düş

Yavaş yavaş uykuya gömülürken
nasıl bir düş göreceğimi merak ediyordum...


Flaubert'in Papağanı
Julian Barnes


20 Şubat 2008 Çarşamba

Bana Karşı Ben


Durmadan avuçlarım terliyor.
İnildiyor ardımdan, girdiğim çıktığım kapılar!
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun..
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar!..

Kimi zaman bir çocuğum, bir müzik kutusu başucumda..
Ve ayımın gözleri saydam!
Kimi zaman gardayım; yanımda bavulum yılgın, ihtiyar..
Ne zaman bir dosta gitsem, evde yoklar!

Dolanıp duruyorum ortalıkta.
Kedim hımbıl; yaprak döküyor çiçeğim..
Rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
Anahtarım güç dönüyor kilidinde!

Kimi zaman bir çocuğum, bir müzik kutusu başucumda..
Ve ayımın gözleri saydam.
Kimi zaman gardayım; yanımda bavulum yılgın, ihtiyar..
Ne zaman bir dosta gitsem, evde yoklar!

Bekliyorum bir kapının önünde;
Cebimde yazılmamış bir mektupla.
Bana karşı ben vardım çaldığım kapıların ardında;
Ben açtım, ben girdim,
Selamlaştık ilk defa!..


Tanı(şı)yorum..

Kendimi yeni yeni tanıyorum böyle şeyler yaşadıkça, nelere nasıl tepki verdiğimi yeni fark ediyorum, aslında ne istediğimi yeni öğreniyorum. Ve kendimi seviyorum. Gerçekten.. Aynaya baktığımda gördüğüm kişiyi seviyorum; bu haliyle, bu huyları, bu görünüşüyle..

Selcan
20/02/08


Veda / Kavuşma

Bir sahilde durmuş, denize açılan bir gemiye veda ederek el sallayan bir grup insanı tarif etti. Gemi yalnızca yelken direği görünene kadar uzaklaşmıştı. Sonra direk de gözden kaybolunca seyredenler "Gitti.." diye mırıldanmışlardı. Ama tam o sırada uzaklarda bir yerde bir başka grup insan ufku tarıyor, direğin yükseldiğini görüyor ve "İşte geldi!" diyordu...

Irvin Yalom
Annem ve Hayatın Anlamı


18 Şubat 2008 Pazartesi

Artık Daha İyi Olacak

Dertler asla bitmez elbette. İnsanlar yaşadıkça mutsuzluk ve talihsizlikler de olacaktır; ama artık daha önce var olmayan bir duygu var. Üstelik şeylerin salt yüzeyinde değil, ta içerilere dek nüfuz ediyor:
Biz onu yendik! Artık daha iyi olacak! Böyle şeyleri anlayabiliyor insan..

Robert M. Pirsig
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı


Çook Eskiden..


Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden..
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde..

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken..
Hani çocuklar gibi, zaman nedir bilmezken!

Hani herkes arkadaş,
Hani oyunlar sürerken..

Hani çerçeveler boş,
Hani körkütük sarhoş gençliğimizden..
Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken!
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Şimdi ay usul, yıldızlar eski..
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üzerimizden!
Geçen geçti, geçen geçti!
Hadi geceyi söndür kalbim,
Şimdi uykusuzluk vakti..
Gençlik de geceler gibi eskidendi!

Hani herkes arkadaş,
Hani oyunlar sürerken..

Hani çerçeveler boş,
Hani körkütük sarhoş gençliğimizden..
Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken!
Eskidendi, eskidendi,
Çok eskiden..

Hani herkes arkadaş,
Hani oyunlar sürerken..
Kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken!

Hani biz kimseye küsmemiş,
Hani hiç kimse ölmemişken..
Eskidendi, çok eskidendi...


Huzur

Şimdi huzurlu uyuyabilirim işte!

17 Şubat 2008 Pazar

Tut Beni Düşmeden!


Kış 07-08
Ankara

Ey Vatan!

Yetiştik demiştim, ağlama demiştim ama.. Yetişememişiz meğer.. Sizin çok güvendiğiniz halkınıza güvenmekte yapmışız hatayı.. Şikayet ederken samimiler sandık, dert yanarken içtenler sandık. İkiyüzlü olduklarını nerden bilebilirdik ki! Alım gücünün gün be gün azaldığını bildikleri halde milli gelir arttı diye pekçoğunun ne olduğu konusunda bir bilgisi olmadığı bir kavram üzerine tüm tartışmaları. Sorsan, artan cari açık konusunda ne derler? Ya dış ticaret açığı? Ya tüm dünyada olağan bir büyüme eğilimi? Borsadaki %70den fazla yabancı sermaye? O sermayeyi yurt içinde tutabilmek için verilen yüksek faiz? İşsizlik azaldı madem, neden KPSS’den 95 alanlar şöforlük için başvuruyor? Ekonomi bir yana, AB yolunda bir adım ileri olduğumuzu söyleyebilen var mı? Eğitim konusunda neler yaptık bunca zaman? Sanat? Sosyal haklarımız ne alemde? Çarşaflara bürünerek gezmeyi bir sosyal hak sayıyorsanız, onda oldukça yol katettik!

Ey vatan, otur ağla haline..

Selcan
26/07/2007


15 Şubat 2008 Cuma

Geçecek

Yeterince üzüldüğümde
bu acı da geçecek . . .

15/02/08

11 Şubat 2008 Pazartesi

Sahiplenme!


Gel, bana kalbini göster, ne olur..
Sen değilsin bu sudaki aksin!
Hadi gel..
Kader değil bu hepimize öğretilmiş öfkeler!

Ne olur teslim olma, gel..

Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler...

Hadi gel, aslını göster;

Suretin çok zalim!

Çok mu üzdüler seni?
Sahiplenme!
Senin değil bu dikenler...


Sözlerin hançer,
Yareler gülüm..
Sür gözlerinin namlusuna, sür beni..
Aşktan olsun ölümüm!

Sözlerin hançer,
Yareler açar, yareler gülüm..
Sür gözlerinin namlusuna, sür beni..
Aşktan olsun ölümüm!

Aşkları da vururlar;
Şarkıya şiir olur!
Adanır sonsuz anısına, kanayan sevdanın..

Eyvah! Şiir yine azalmış,
Günümüz perişan!
Yanıyor içimizdeki koskoca orman..

Eyvah! Şiirler azalmış,
Yanıyor içimizdeki koskoca orman!



Yakala saçından, tut hayatı..

Yürüyorum düş bahçelerinde..
Gördüm, düşümden büyük bahçe yok!
Yüreğimin kuşları konmuş telgrafın tellerine,
Neşesi gurbet selamlarından çok..

A benim dilsiz dillerim..
A benim sessiz ellerim..
Yakala saçından, tut hayatı,
Çevir yüzüne,
Öp... öp...

Duruyorum vaktin seherinde..
Değiştirdim takvimleri, gece yok!
Yüreğimin kuşları konmuş telgrafın tellerine,
Neşesi gurbet selamlarından çok..

A benim dilsiz dillerim..
A benim sessiz ellerim..
Yakala saçından, tut hayatı,
Çevir yüzüne,
Öp... öp...

Sezen Aksu
Düş Bahçeleri


alt üst

yetiştiremiyorum.. yetişemiyorum her şeye.. yetemiyorum.. kendim için yapmak istediklerimi yapamıyorum. hep erteliyorum hayatı.. beklentilerini karşılayamıyorum kimsenin.. ne ailemin beklediği güleryüzü, neşeyi gösterebiliyorum, ne abimin istediği gündemi takip eden, okuyan araştıran biri olabiliyorum. ne hocaların beklediği kadar çalışkanım ne müdürün beklediği kadar işsever.. ne arkadaşlarımın beklediği neşeyi karşılayabiliyorum ne de ilk görüşmede insanların beni bir kez daha görmeye değer bulması için gerekli olan her ne ise'yi..

sıkıntılarımı küçümsüyor herkes.. ne var bunda üzülecek diyorlar içlerinden, biliyorum. pekçok kişinin ulaşamayacağı yerdeyim. ama beni mutlu etmeye yetmediğini anlamıyorlar.. yalnız bi insanım ben, görmüyorlar bunu.. kimsenin sevmediği biriyim.. hiç sevilmedim bu yaşıma kadar.. 26 yaşındayım, çalışıyorum, yüksek lisans yapıyorum, kurslara gidiyorum, arkadaşlarımla vakit geçiriyorum fırsat buldukça, yeni tanıştığım insanlar görüşmek istediğinde onlara bir şans veriyorum.. evde oturup yakınmıyorum yani, dışardayım, insanların arasındayım hep.. ama yalnızım.. hep yalnızdım, hala yalnızım.. bunun bende yarattığı acıyı anlamıyorlar, anlatamıyorum.. benden hoşlandığını söyleyen birinin beni gördükten sonra arkadaş olduğumuzu söylemesinin bende yarattığı ruhsal çöküntüyü nasıl anlatabilirim insanlara? bana doğru gelen insanların, ben onlara bir adım attığım anda geri çekilmelerinin beni nasıl alt-üst ettiğini nasıl anlatabilirim..

10-2-2008
ankara


9 Şubat 2008 Cumartesi

Bin Bıçak


Belki bir gün özlersin...
Başka adamlarla,
Başka şehirlerde yürürken..

Okuduğun ilk roman,
Sevdiğin ilk adam...
Yasal acılarından,
Hatta yalnızlıktan!

Belki dolar gözlerin..
Başka adamlara,
Başka şehirlerde,
Belli etmezsin...

Belki bir gün özlersin..

Sil gözünün yalnızlıklarını...
O an fısılda duvarlara adımı..
Bin bıçak var sırtımda,
Biniyle de adaşsın!!

Herbiri hayran sana...

Belki bir gün özlersin ...
Başka adamlarla,
Başka şehirlerde yürürken..

Seçtiğin bu hayat,
Geçtiğin son adam..
Yasal acılarından,
Hatta yalnızlıktan!

Sessiz harfler seçersin..
Başka adamlara,
Başka şehirlerde,
Belli etmezsin...

Belki bir gün özlersin...

Sil gözünün yalnızlıklarını...
O an fısılda duvarlara adımı..
Bin bıçak var sırtımda,
Biniyle de adaşsın!!

Herbiri hayran sana...


6 Şubat 2008 Çarşamba

Under the Sunlight


Well, I just heard the news today.
It seems my life is going to change!
I closed my eyes, begin to pray..
Then tears of joy stream down my face.

With arms wide open,
Under the sunlight..
Welcome to this place!
I'll show you everything
With arms wide open
With arms wide open

Well, I don't know if I'm ready
To be the man I have to be!

I'll take a breath,
I'll take her by my side.

We stand in awe,
We've created life..


With arms wide open
Under the sunlight.
Welcome to this place!
I'll show you everything...
With arms wide open,
Now everything has changed!
I'll show you love.
I'll show you everything.
With arms wide open...

If I had just one wish;
Only one demand,
I hope he's not like me!
I hope he understands
That he can take this life,
And hold it by the hand.
And he can greet the world
With arms wide open...

With arms wide open
Under the sunlight.
Welcome to this place...
I'll show you everything!
With arms wide open,
Now everything has changed...
I'll show you love!
I'll show you everything..
With arms wide open,
With arms wide open,
I'll show you everything..
With arms wide open....wide open...


Hayırseverlik

Köpeğe atılan bir kemik hayırseverlik değildir. Hayırseverlik, siz de en az köpek kadar açken onunla paylaştığınız kemiktir..

Jack London
Demiryolu Serserileri

Yaşamın Anlamı

Hep böyle mi orda işler bilmiyorum.. Bu kadar yoğun mu hep? Yaşamaya fırsat vermeyecek kadar yoğun mu!

İstediğimin böyle bir iş olduğundan emin değilim..

Kazandığım parayı harcayacak vaktim olmadıktan sonra ne anlamı var ki yüksek maaş almanın? Paramı paylaşamadıktan sonra.. İşim, paylaşacak insanları kendimden uzaklaştırdıktan sonra..
Sevdiklerimle; ailemle, dostlarımla, sevgilimle vakit geçiremedikten sonra; bana ihtiyaçları olduğunda onların yanında olamadıktan sonra ne anlamı var çok prestijli bir işim olmasının? Sevdiğime günde 10 dakika bile ayıramayacaksam, sadece sesini duymak için arayacak fırsat bulamayacaksam işlerim yüzünden, o aradığında telefona cevap veremeyeceksem...ne anlamı var?

Orda, şimdi aldığımın üç katı maaş alıp hayatın geçip gittiğini görmemek için, çatlayana kadar kendimi işe vermektense...burda kazandığım paranın yetişemediği kadar dolu yaşamak daha iyi belki de..

Bilmiyorum...

Selcan
06/02/2008
Ankara

Sen olsan..

Sen olsan ne yapardın?

Günde bir saat uyuduğu zamanlarda bile sana vakit ayırdığını bildiğin halde, şimdi yoğun diye, üstelik bunu yaptığında ne kadar üzüldüğünü özellikle anlatmışsan, ve hatta artık sana ulaşabileceği bir telefon numarası da varken, seni habersiz bırakmasını hoşgörüyle mi karşılardın? Yoksa..

Artık özel ve değerli olmadığını mı düşünürdün?

05/02/2008
Ankara

3 Şubat 2008 Pazar

Can't Disguise


Deep in my heart, there's no room for crying,
but I'm trying to see your point of view..
Deep in my heart, I'm afraid of dying,
I'd be lying if I said I'm not..

Welcome in, welcome in,
Shame about the weather..
Welcome in, welcome in,
It will come!
It's a sin, it's a sin,
Where birds of a feather, are welcome to, land on you..

You've got my eyes.
We can see, what you'll be, you can't disguise..
And either way, I will pray, you will be wise.
Pretty soon you will see the tears in my eyes..

As each day goes by, it makes way for another,
We discover that we're not alone.
And each day we try, the best we can to recover,
All the feelings that we left below..

Welcome in, welcome in,
Shame about the weather..

Welcome in, welcome in,
You will come
It's a sin, it's a sin,
Where birds of a feather, are welcome to, land on you

You've got my eyes.
We can see, what you'll be, you can't disguise..
And either way, I will pray, you will be wise.

Pretty soon you will see the tears in my eyes..

Welcome in, welcome in,
Shame about the weather.
Welcome in, welcome in,
You will come!
It's a sin, it's a sin,
Where birds of a feather, are welcome to, land on you...



Karadeniz


Çatalzeytin
07/06

Gereksinme

Hepimiz, büyümek için bağımsız olmak, başka hiç kimseye bağlı olmamak gerektiğine inanıyoruz. İşte bunun için de, hepimiz yalnızlıktan ölüyoruz. Bir insanın bize gereksinme duyması ne güzeldir! Gereksinme duymak, birine "gereksinmem var!" diyebilmek ne büyük mutluluktur!

Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek
Leo Buscaglia


İradesizlik

Kendimi kötü hissettiğim zamanlarda sığınmak için seni aramam iradesizlik mi?
Bilmiyorum.. Bilmiyorsun..
Ulaşabileceğim tüm yolları denedim. Tüm yolları tükettim..
Bekliyorum.. Gelmiyorsun..
Selcan
03/02/2008

2 Şubat 2008 Cumartesi

Love Will Come


If I told you a secret,
You won't tell a soul.
Will you hold it and keep it alive?
Cause it's burning a hole..
And I can't get to sleep!
And I can't live alone in this lie!!

So look up!
Take it away!
Don't look down the mountain!..

If the world isn't turning,
Your heart won't return!
Anyone, anything, anyhow...

So take me, don't leave me..
Take me, don't leave me..
Baby, love will come through;
It's just waiting for you...


Well, I stand at the crossroads
Of highroads and lowroads.
And I got a feeling it's right!

If it's real what I'm feeling,
There's no makebelieving.
The sound of the wings of the flight of a dove...

Take it away!
Don't look down the mountain!
If the world isn't turning,
Your heart won't return!
Anyone, anything, anyhow...


So take me, don't leave me..
Take me, don't leave me..
Baby, love will come through;
It's just waiting for you!


Love will come through!
Love will come through!
Love will come through...