20 Haziran 2012 Çarşamba

Şehitler ölmez, iyi de… Gaziler yaşar mı?


Ali
Cahit
İsa
Umut
Yasin

Mustafa
Yaşar
Samet

Şehitlerimiz bunlar.
*
Ya yaralılar?
Onlar sırf sayıdan ibaret.
19 diyorlar.

*
“Genel cerrahi stajına başladığım gündü… Topluca yoğun bakıma girdik. Bir genç yatıyordu. Vücudunun her tarafı bandajlı, sadece gözleri görünüyordu. Sağ bacağı yoktu. Aslında kalçası da yoktu. Yürümeyi boşver, tuvalete bile gidemezdi, gitse de yapamazdı zaten, kalınbağırsağı dışarıya verilmişti. Sağ kolu da yoktu. Omuzdan… Üst üste ameliyat olmuştu. Serum bağlanan sol elinin parmaklarını usul usul kaldırdı, selamlamaya çalıştı. İşte o an anladım. Hani o terör saldırılarından sonra kimsenin üstünde durmadığı yaralılar var ya, böyle bir şeydi demek ki.”
*
Bi hekimin hatırası bu.
*
Bi de kitap var:
Biz Kınalı Bacaksızlar.
*
Bacaksız denilince, aklımıza hemen sevimli, yaramaz çocuklar gelir. Bunlar da henüz çocuk yaşta ama, hakikaten bacakları yok, kopmuş… Yazarı, mayına basıp,23 defa ameliyat geçiren bi gazi.
*

“Biz kınalı bacaksızlar
kınalı körler
kınalı çolaklarız…
Sizi daha fazla üzmemek için gözlerinizin içine bakmıyoruz.
Peki ya siz…
Neden bizim gözlerimizin içine bakamıyorsunuz?”

*
Diye soruyor kitabında…
Bize soruyor.
*
Kaç evladımız yatağa, tekerlekli sandalyeye mahkum oldu? Kaç kol gömüldü, sahibinin sağlam kalan koluyla? Kaç ameliyat, kaç gün hastane, kaç ay yoğun bakım, kaç sene var bu halde ömürden geriye? Kaçı sinir sistemi haşat olduğu için konuşma güçlüğü çekiyor? Niye zangır zangır titriyor bedenleri, üşüdükleri için mi? Kaçı daha 20’sinde poşet poşet ilaçla geziyor? Kaçının evlilik hayali suya düştü, bırak bedelli’yi ödemeyi, düğün parasını bile denkleştiremeden?
*
UFO herhalde onlar… “Kimliği belirsiz” havaya uçan nesne!
*
Ve, gene terör zirvesi toplanacak illa ki… Gene kararlılık mesajı çıkacak. Gene komutanlar bölgeye gidecek. Gene Kandil vurulacak, Hakurk filan, ahalinin gazı alınacak. Gene camiye doluşup, musalla başında timsah gözyaşları dökülecek. Gene şehitler ölmez diye bağırılacak.
*
Şehitler ölmez, iyi de…
Gaziler yaşar mı?

Yılmaz Özdil
20/06/2012 
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20798920.asp


12 Haziran 2012 Salı

Ortak Yaşam Alanı


Selcan
Amasya-Yozgat yolu
10/06/2012

2 Haziran 2012 Cumartesi

Ben Hastayım

Hastayım... Günde bir tanecik ilaç alıyorum alt tarafı. Çoğu zaman düşünmüyorum bile o hapı neden aldığımı. Suyumu içerken araya atıveriyorum... 
Ama inatla her ay kendini hatırlatıyor hastalık! Her ay mutlaka bir sinyal gönderiyor... 

O sinyalleri gece uyurken gönderiyor diye uyumaya korkuyorum bazen, sanki uykusuz kalınca hastalığı tetiklemiyormuşum gibi! 
Oturuyorum bir başıma, normalde varlığını bile umursamadığım televizyon karşısında saatlerce... Boş boş bakıyorum ekrana...
Ağlıyorum bazen... Hasta olduğumu kabullenmeden önce de ağlardım; kabullendim, hala ağlıyorum! 

Korkuyorum... Allah dermansız dert vermesin diyorum; ama hiç iyileşememekten korkuyorum. 

Hastayım ben... Beynimin içinde şarkılar çalınıyor bazen, sözlerini hatırlayamadığım şarkılar... Tam olarak hatırlayamadığım anılar... Hani olur ya bazen, rüyadan uyandığında bir şeyler oldu dersin, birileri vardı... Ama kimdi onlar, neler oldu bir türlü hatırlayamazsın. Onun gibi işte.

Aslında senelerce en çok yıprattığım yerimdi herhalde beynim. Onca okul, kurs, ders, sınav... Değdi mi bilmiyorum. Her zaman aptal ve mutlu olmayı tercih ederim derdim. Sanırım buna "sağlıklı"yı da eklemeliyim:

Aptal, mutlu ve beynini kullanmadığı için sağlıklı olmayı zeki, mutsuz ve hasta olmaya tercih ederdim!

Selcan
Ankara