21 Haziran 2007 Perşembe

Gecenin Öteki Yüzü


Gecenin öteki yüzünde
Ağlayacak gözyaşlarımız hep vardı.
Hayallerimiz ürkerdi sizlerden;
Mahçuptuk, sesimiz duyulmazdı...

Gecenin öteki yüzünde
Sorgulanan günahlarımız hep vardı.
Sevdiklerimiz kaçardı bizlerden;
Kaybedecek neyimiz kaldı!

Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz;
Umutlarımız suçsuz biçare!
Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz;
Köşelerimiz uçsuz, yapılarımız virane...

Gecenin öteki yüzünde
Saklanacak sırlarımız hep vardı!
Sessizliğimiz geçmezdi bizlerden;
Nedenlerimiz hiç sorulmazdı!

Gecenin öteki yüzünde
Söylenecek sözlerimiz hep vardı.
Susardık, korkardık sizlerden;
Susardık, hiçbir şey sormazdık!

Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz;
Umutlarımız suçsuz, biçare.
Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz;
Köşelerimiz uçsuz, yapılarımız virane.


Hayat Anlamı Projesi

"Biz aslında bir anlamı olmayan, evrene fırlatılmış olmanın verdiği rahatsızlıkla baş etmek zorunda olan, anlam arayan yaratıklarız," diye yazıyordum. Sonra nihilizmden kaçınmak için çifte göreve girişmek zorundayız, diye açıklıyorum. Önce, bir hayatı desteklemeye yetecek kadar sağlam olacak bir hayat anlamı projesi icat etmeli ya da keşfetmeliyiz. Sonra, icat etme eylemimizi unutmanın bir yolunu bulmalı ve kendimizi hayatın anlamı projesini icat ettiğimize değil keşfettiğimize -bağımsız bir "dışarda bir yerde" var olduğuna- ikna etmeliyiz.

Irvin Yalom
Annem ve Hayatın Anlamı

18 Haziran 2007 Pazartesi

Elimde Değil!

Olmamasının bir nedeni olduğunu bilsem de üzülmemek elimde değil. Çok istedim, uğruna çabaladım, umut ettim, dua ettim... Bütün bunların üstüne üzülmemek elimde değil. Bu tıpkı, derslerin bitmesine üzülmek gibi. Biteceğini biliyordum, en başından beri biliyordum. Bir gün biteceğini bilerek başladım. Ama bu üzülmemi engellemiyor işte. Her hafta görürken, artık hiç göremeyecek olduğum gerçeğini değiştirmiyor.


Başka türlü olamayacağını bilmek, içimi ferahlatmıyor!


Selcan


17 Haziran 2007 Pazar

İskele

Bir iskele, hayal kırıklığına uğramış bir köprüdür...

Flaubert'in Papağanı
Julian Barnes

15 Haziran 2007 Cuma

Never Again


Come all you outlaws and restless riders,
and gather round here all you outsiders.
Come fill your glasses and raise them high,
and let us drink and not be dry.

No more, no never again, no never again!
No more, no never again, no never again!
Nooo!

The dark is rising and the day keeps falling.
Our fire is burning and the wind keeps calling.
So fill your glasses and prepare to fight.
Let's all drink up and ride tonight!

No more, no never again, no never again!
No more, no never again, no never again!
No more, no never again, no never again!

Bu sefer...

Gücüm yok.. Çabalamayacağım bu sefer. Seni kaybetmeyi göze alacağım...

Değersiz olduğundan değil, hayır! Hala çok değerlisin benim için, hala çok istiyorum birlikte vakit geçirebilmeyi, hala sürekli aklımdasın... Ama...

Gücüm yok.. Çabalamayacağım bu sefer, çırpınmayacağım. Kendimi tüketmeyeceğim yapmak istediklerim uğruna..

Seni kaybetmeyi göze alacağım!

Selcan
06 '07

14 Haziran 2007 Perşembe

Söz Ver!

You light up another cigarette
And I pour the wine.
It’s four o’clock in the morning
And it’s starting to get light.
Now I’m right where I want to be,
Losing track of time.
But I wish that it was still last night!
You look like you’re in another world
But I can read your mind.
How can you be so far away
Lying by my side.
When I go away I’ll miss you,
And I will be thinking of you
Every night and day just...

Promise me you’ll wait for me
’cos I’ll be saving all my love for you!
And I will be home soon...
Promise me you’ll wait for me,
I need to know you feel the same way too!
And I’ll be home, I’ll be home soon...

Sabahın 4ünden akşamın 4üne.. Akşamdan sabaha, sabahtan akşama.. Habersiz geçen onca zamandan sonra, bu dayanılmaz başağrılarının da etkisi var belki, verilen sözlere inancım azalıyor..

"Beni bekleyeceğine söz ver.." İnsanın inanası geliyor, böyle bir şeyi söyleyenin bir gün döneceğine! "Beni bekleyeceğine söz ver, yakında evde olacağım.." Şarkı o kadar güzel ki; bir şans daha, bir şans daha veresi geliyor insanın karşısındakine..

Öyle çok isterdim ki, şu anda, tam şu anda zamanın durmasını. Sadece derin bir soluk alıp nerdeyim, ne yapıyorum, nereye gidiyorum diye ufacık bir an düşünecek kadar.. Şarkıda diyor ya, "hala son geceyi yaşıyor olmayı isterdim", senin gitmediğin benim bitmediğim o son geceyi..

Giden sen olduğuna göre, bekleyen benim bu hikayede. Dönecek misin bilmiyorum. Döndüğünde bulabilecek misin beni, onu da bilmiyorum. "Senin de aynı şekilde hissettiğini bilmeye ihtiyacım var"

Beni bekleyeceğine söz ver.. Sen döneceğine söz verebilseydin, ben de bekleyeceğime söz verirdim. Tutamama ihtimalinin yüksek olduğunu bile bile üstelik.. Artık söz vermeni istemiyorum, daha doğrusu artık verdiğin sözleri tutmadığını görmeye gücüm yok.

Harika bir şarkı, sözleriyle müziğiyle.. Hayal kurmayı unutacak kadar öğrenmiş olsa da hayatı, dinlerken insan ister istemez hayallere dalıyor bu şarkıda. Güzel hayaller, mutlu hayaller, içinde senin olduğun hayaller..

"Beni bekleyeceğine söz ver.." Gelen gün ne getirir bilinmez. Giden döneceğine söz verebiliyor mu ki, kalanın beklemesi için söz istiyor..
Verdiğin tüm sözleri unuttum. Sadece kendine iyi bakacağına söz ver bana.

Beni neresine yerleştireceğini bilemediğin yüreğine dikkat et..

Selcan
Mart '06
Ankara

Yapamadım

Öyle bir çıkmalıydım ki karşına;
"Sevmeyi beceremedim." diye üzülmek yerine
"Neden bu kadar geciktin?" demeliydin!

Yapamadım..

20.12.05
Ankara

13 Haziran 2007 Çarşamba

...


ÇiziYORUM - Ercan AKYOL
13.06.2007 - Milliyet

12 Haziran 2007 Salı

Yoksan Ya Evde


Aşkınla ne garip hallere düştüm!
Her şeyim tamam da bir sendin noksan
Yağmur yaş demeden yollara düştüm,
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Elbisem gündelik, pabucum delik,
Haberin olsa da sobayı yaksan.
Yağmur iliğime geçti üstelik!
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Sarhoşsan kapını çaldığım anda,
Fahişeler gibi açık saçıksan!
Bir de ufak rakı varsa masanda!
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Bakkala gitmeme lüzum kalmasa,
Durumu anlardın takvime baksan!
Allah vere misafirin olmasa,
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Kıvırcık marulun vardır inşallah;
Bir salata yapsan, bol limon sıksan,
Senin de iştahın iyi maşallah!
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Sabahlara kadar içsek, sevişsek
Ne ben işe gitsem, ne sen ayıksan,
Derin bir uykunun dibine düşsek!
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Ne kadar üşüdüm, nasıl acıktım!
İlk önce sıcacık banyoya soksan,
Sanırsın şu anda denizden çıktım,
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Yanlış mı aklımda kalmış acaba!
Muhabbet sokağı numara doksan.
Boşa mı gidecek bu kadar çaba!
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Ya yolu kaybettim, ya ben kayboldum!
Ne olur bir yerden karşıma çıksan!
Tepeden tırnağa sırsıklam oldum!
İçim ürperiyor ya evde yoksan!...

Cemal Safi

10 Haziran 2007 Pazar

Susadım..mı..

Susadım sanıyorum...

Büfeden su alıp içtikten sonra anlıyorum ki; o his susuzluk hissi değilmiş!!

Selcan
Yaz '01

9 Haziran 2007 Cumartesi

Mahmur Hayat

Hayat o kadar garip ki; sanki hiçbir şey olmamış gibi uyanıp gözlerinin mahmurluğuna anlam vermeye çalışıyor insan.
Sanki dün gece değil de aylar önce olmuş gibi, belirsiz bir hatıra, tüm olanlar..


Selcan
Ankara
Bahar '05

Yağmur

Yağmur altında kararmıştı bahçe..

Bitkilerin, çiçeklerin, ağaçların kararma umurunda mı? Suları kana kana içmenin tadını çıkarıyorlar, öç alıyorlar güneşten.

Deli gibi sevdikleri güneşten !

Mavi Karanlık
Vedat Türkali

8 Haziran 2007 Cuma

İnadına Yeşil!

AÜ Cebeci Kampüsü
Mayıs '07


Her şeye rağmen her bahar yeniden çiçeklenen ağaçların,
inadına yeşil, inadına güzel,
benden alamadığı ne?!

7 Haziran 2007 Perşembe

I'll Be Fine !


The past is so familiar
But that's why you couldn't stay
Too many ghosts, too many haunted dreams
Beside you were built to find your own way...
But after all these years, I thought we'd still hold on
But when I reach for you and search your eyes
I see you've already gone...

That's OK
I'll be fine
I've got myself, I'll heal in time
But when you leave just remember what we had...
There's more to life than just you
I may cry but I'll make it through
And I know that the sun will shine again
Though I may think of you now and then...

Can't do a thing with ashes
But throw them to the wind...
Though this heart may be in pieces now
You know I'll build it up again and
I'll come back stronger than I ever did before
Just don't turn around when you walk out that door...

That's OK
I'll be fine
I've got myself, I'll heal in time...
But when you leave just remember what we had...

There's more to life than just you
I may cry but I'll make it through
And even though our stories at the end
I still may think of you now and then...

2 Haziran 2007 Cumartesi

Ebedi Dönüş..

Bir eylemi yapmayı seçtiğinizde, o eylemi sonsuza dek tekrar tekrar yapmayı da kendi arzunuzla seçmiş oluyorsunuz. Bu, yapmadığınız bütün eylemler, ölüdoğan düşünceler, kaçındığınız tercihler için de geçerli. Ve yaşanmamış o yaşam, sonsuza dek içinizde kabaracak ve sonsuza dek yaşanmamış kalacak. Vicdanınızın dinlemediğiniz o sesi sonsuza dek haykıracak... Şimdi, bu fikirden nefret mi ediyorsunuz? Yoksa hoşunuza mı gidiyor?

O halde bu fikri sevecek şekilde yaşayın!!

Irvin D. Yalom
Nietzsche Ağladığında

Bela Sevdan

.

Akşam oldu şehrimde;
Penceremde kuşlar göründü.
Bir yaslı hayal gözlerimde,
Gözlerimi yaşlar bürüdü.

Çilem dolmuyor;
Giden dönmüyor;
Çalan olmuyor kapımı!

Ağlamaktan kurudu gözlerim.
Ağlıyorum; neydim, ne haldeyim!
Hatırlarsan bıraktığın yerdeyim.
Hala sevdalınım.
Bela sevdan var ya!


Nevermind !

i'm worse at what i do best
and for this gift i feel blessed!
i found it hard,
it was hard to find.
oh well, whatever

NEVERMIND!